En İyi Bilim Kurgu Filmleri Nelerdir?

Her ne kadar bilim kurgu filmleri gelişen teknolojiyle beraber altın çağını yaşıyor gibi görünse de film endüstrisinin en eski örnekleri bilim kurgu filmleridir. Ancak günümüzde iyi veya kötü binlerce bilim kurgu filmi mevcut. Sizin için en iyi bilim kurgu filmleri üzerine bir yazı derledik. Yüzbinlerce film arasında seçtiğimiz filmleri izlemenizi kesinlikle tavsiye ederiz!

En iyi bilim kurgu filmleri arasında bir sıralama yapmakta zorlandığımız için, bu filmleri rastgele yazma kararı aldık.

Back To The Future/Geleceğe Dönüş

Robert Zemeckis’in yönetmenliğini yaptığı film, toplam 3 seriden oluşmakta. Serinin ilk filminde Dr. Emmett Brown ve ona arkadaşlık eden genç Marty’nin geçmişe yolculuğunu konu almakta. Filmde doktor, zamanda seyahat edebilmek için 92 model bir Delorean DMC-12 kullanmaktadır. Olay döngüsüne göre saatte 88 mil hızını aşan araç, zamanda yolculuk yapabilmektedir. Ancak geçmişte her şey ters gidecek ve geleceğe dönmeleri hesap ettikleri kadar kolay olmayacaktır. Daha sonra çekilen serinin ikinci ve üçüncü filmleri olay döngüsü bakımından birinci filmin devamı niteliğindedir. Çekildiği yıllarda çağımızın çok ötesinde bir hayal gücüne sahip olan filmin başrollerinde Michael J. Fox, Christopher Lloyd, Lea Thompson ve Crispin Glover yer alır.

The Terminator/Terminatör

1984 yılında ilki çekilen Terminatör filminin etkisi günümüze kadar devam etmektedir. Film, 2029 yılından 84 yılına dünyaya gelen bir cyberg suikastçısının dünyaya gelişinden sonra gelişen olayları konu edinmektedir. Bu suikastçı robotun görevi, Sarah Conor’u ortadan kaldırmaktadır. Sarah, gelecekte Androidlerin dünyaya geçirmesindeki en büyük engel olmuştur. Sarah’ın oğlu, annesini kurtarmak için Terminatörü dünyaya gönderir. Bilim kurgunun en başarı örneklerinden kabul edilen filmin yönetmeni James Cameron, senaristleri, James Cameron, Gale Anne Hurd, başrol oyuncusu Arnold Schwarzenegger’dir. Filmin daha sonra farklı serileri çekilmiş olsa da hiçbiri ilk film kadar ses getirmemiştir.

Star Wars/Yıldız Savaşları

Fantastik bir evreni konu alan Star Wars filmi, aynı zamanda en iyi bilim kurgu filmleri arasında sarsılmaz bir yere sahiptir. Senaristliğini ve yapımcılığını George Lucas’ın yaptığı film serisinin ilki 1977 yılında çıkmıştır. Konu döngüsü olarak gücün iyi ve kötü tarafından yer alan insanların savaşını anlatılır. Çağımızın milyonlarca yıl öncesinde, uzak galaksilerde meydana gelen olaylar, genç padawan öğrenci Obi-Wan Kenobi ve efendisi Qui-Gon Jinn’in uzun zaman önce tamamen yok olduklarını sandığı bir ırk olan bir Sith ile karşılaşmasıyla başlar. Kraliçe ve gezegenini, bozguncu ticaret gemisinin istilasından kurtarmak için harekete geçen iki Jedi, tesadüf eseri indiği bir gezegende Anakin Skywalker adında bir çocukla karşılaşırlar.

Bu küçük çocuk, esrarengiz güç ve yeteneklere sahiptir. Kehanete göre güce denge getirecek kişinin o olduğu düşünülmektedir ancak gezegeni bugüne kadar görmediği kadar büyük bir ayrılık ve savaş beklemektedir. Filmin ilk serisi 6 bölüm olmak üzere çekilmiş, daha sonra Disney’e satın alınmasından sonra nispeten devamı ve öncesini konu alan filmler çekinmiştir. Tam bir başyapıt niteliği taşıyan film, kostüm, savaş ve ses efektleriyle çağın ötesinde bir şekilde beyaz perdeye yansımıştır. Filmde geliştirilen teknikler, bugün bilim kurgu sektörünün geldiği noktaya büyük katkılar yapmıştır. Sayısız ırk, dil ve gezegenin yer aldığı maceralar, sinema severlerden tam not almış ve bir kült haline gelmiştir.

Matrix

Neo takma isimli bir bilgisayar programcısı olan Thomas Anderson, kehanete göre dünyayı kurtaracak kişidir. Gizemli bir ajan grubunun saldırılarıyla hayatı biranda cehenneme dönen Anderson, Morpheus ve ekibi tarafından kurtarılır. Başlarda Morpheus ile görüşmeyi reddeden Anderson, ajanların sorgusundan sonra fikrini değiştirmek zorunda kalır ve hayatının kararını verir. Morpheus, kehanetteki kişinin o olduğuna emindir. Biranda kendini dijital bir ortamda ajanlarla dövüşürken bulan Neo, hızlıca kendini geliştirir ve kehanette yer alan kişinin kendi olduğunu kanıtlar.

Morpheus, insanların gerçek dünyadaki son kalesi olan Zion’daki ana bilgisayar bilgisayarının erişim kodlarını almak için ona işkence yapmayı ve sorgulamayı planladıkları ajanların karargahına götürülür. Neo, Morpheus’u kurtarmak için Matrix’e geri dönmeye karar verir ve Trinity, yolculuk boyunca birlikte hareket eder. İkili ezici sayılarla karşılaşır, ancak Morpheus’u serbest bırakmayı ve kaçmayı başarırlar. Morpheus ve Trinity, Matrix’ten kaçmayı başarabilir, ancak Neo, Ajan Smith çıkışını yok ettiğinde tuzağa düşer. Neo ajandan kaçmayı düşünür, ancak kehanete inanmaya başlar ve yeteneklerine güvenir. Daha önce görülmemiş savaş sahnelerine yer verilen film, 1999 yılında beyaz perdede bomba etkisi yaratmış ve en iyi bilim kurgu filmleri arasında yer almayı başarmıştır. Filmin başarısını takip eden 3 film pekiştirmiş ve yeni gelişen film teknikleriyle güçlendirilmiştir.

Inception/Başlangıç

Leonardo DiCaprio’nun başrolünde oynadığı film, çarpıcı görsel efektleri ve akıl almaz senaryosu ile film sektörüne damga vurmuştur. Christopher Nolan’ın film senaryosunu 10 yıllık bir süre içerisinde yazdığı söylenmektedir. Filmin konusu Cobb isimdeki bir adamın fikir hırsızlığını anlatır. Ancak bu hırsızlık sandığınız kadar basit değildir. Bunun için insanların zihnine girer. Saito isimli bir adam, Cobb’a reddetmeyeceği, paradan çok değerli bir teklifle gelir ve rakibinin rüyasına girmesini ister. Bu, bugüne kadar yaptıkları en zorlu işlerden biridir ve çok kapsamlı bir plan gerektirir. Ekibini toplayan Cobb, kusursuz bir plan için işini sansa bırakmayacak uzmanlarla akıl almaz bir olay döngüsünün içine girer.

I’m Legend/Ben Efsaneyim

1954 yılında yayımlanan “I’m Legend” isimli kitaptan uyarlanan film 2007 yılında vizyona girmiş, yönetmenliğini Francis Lawrance, başrol oyunculuğunu Will Smith yapmıştır. Film, 2009 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan ve çaresi olmayan bir hastalığın ortasında tek başına kalmış asker Doktor Teğmen Robert Neville’nin hikayesini anlatmaktadır. Virüsten kurtarmak istediği ailesini bir helikopter kazasında kaybeden Robert’ın hayatta kalan tek arkadaşı alman çobanı cinsi Samantha’dır. Ancak zombiler hayatta kalan son arkadaşını aldığında hayatının sonuna geldiğini düşünerek intihar etmeye kalkar. Ölmeden önce genç bir kız ve erkek kardeşi onu kurtarır fakat artık evi biliniyordur. Zombiler onu öldürüp evini tamamen yok etmeden önce virüse bir çare bulur ve kendisini kurtaran genç kızı ve kardeşinin kaçmasını sağlar.

Mad Max

Gelecekte geçen bir başka film olan Mad Max, benzinin her şeyden değerli olduğu yılları konu edinmekte. Dünyada artık her şey değişmiş, devletler yıkılmış ve herkes kendi çetesini kurarak yollarda hakimiyet kurma çabasına girmiştir. İlki 1979 yılında Mel Gibson ile çekilen film, daha sonra iki seri daha çekilmiştir. Zamane uygun şekilde mofiye edilmiş araçlar, savaşlar ve tüm bunların ortasında kalmış masum insanları kurtarmaya çalışan bir adamın hikayesi ile nefes kesen maceraların yaşandığı film, bilim kurgu filmleri arasında kendine münhasır bir yere sahip.

Jurassic Park

Steven Spielberg’in büyük gişe rekorları kıran filminde, paleontologlar Alan Grant (Sam Neill) ve Ellie Sattler (Laura Dern) ve matematikçi Ian Malcolm (Jeff Goldblum), tarih öncesi DNA’dan yaratılan dinozorların yaşadığı teme parkı yaratır. Parkın sahibi milyarder John Hammond (Richard Attenborough), herkese tesisin güvenli olduğunu garanti ederken, çeşitli vahşi yırtıcılar serbest kaldıklarında ve ava çıktıklarında bunun aksini anlarlar. İlki 1993 yılında çekilen film, korku ve gerilimin yanında, görsel efekt ve konusuyla da ilgi çekmeyi başarabilmiştir.

Truman Show

Sinemaya yön veren filmler listesinde yer alan Truman Show, Hollywood’un usta ismi Jim Carrey ile hayat bulmuş Truman isimli bir adamın hayatını konu edinir. Truman, bir hayat yaşadığını sanmaktadır ancak zamanla bu hayatın koca bir stüdyo içine sığdırılmış küçük bir kasaba olduğunu anlar. Küçük bir çocukken yetiştirme yurdundan evlat edinen Truman, dev bir prodüksiyon içinde yer alan, milyonların 24 saat boyunca izlediği bir karakterdir. Eğlenceli bir karakter olan Truman, bu kasabadan asla gitmeyi düşünmemesi için dış dünyanın tehlikeli olduğunu düşünerek büyümüştür. Ancak zamanla etrafında gelişen oyunların bir kurgu olduğunu fark etmeye başladığında, onu hayatı boyunca esir haline dönüştüren para tutkunu yapımcısının çırpınışları onu daha da batıracaktır. Kesinlikle izlemeniz gereken bilim kurgu filmlerinden biri olan eser, aynı zamanda drama ve komedi öğelerini içinde barındırıyor.